"Hagi kaleye baktı bir çalım nefis bir hareket, Hagi Hagi Hagi !.. "


Yürüyedur Aslanım

0 yorum

Fatih'in aslanları, aslan gibi oynamaya devam ediyor. Bugün artık ligde son haftalara girilirken çok önemli bir 3 puan aldık. Fatih Terim, Hasan Şaş ve Ümit Davala'nın kenarda olmadığı bir maçta 3 puan almak gerçekten çok önemliydi. Ama onlar kenarda olmasa da orada bir aslan vardı. Taffarel 3 aslanın yokluğunda kenarda teknik patronluk görevini üstlendi.

Takımımız maça çok oturaklı başladı. Ne çok üstüne gitti rakibinin ne de çok rahat bıraktı. Savunmayı da tehlikeye atmadan güzel varyasyonlarla ataklar geliştirdi. Ama tek eleştirebileceğim nokta takım olarak 2. golü bulamamaları oldu. Belki çok rahatsız edici tehlikeler yaşamadık ama 2. golü bulsak son dakikalara daha rahat girer belki de kontralarla farkı 3'e 4'e çıkartabilirdik.

Gökhan Zan'a bundan önceki maçlarda attığı uzun paslar nedeni ile çok kızmıştım. Ama bugün gördüm ki bu işin biraz üstüne gitmiş sanırım. Bu özelliğini geliştirmiş biraz. Çok fazla forma şansı bulmaya başladı son haftalarda. Bunu da en iyi şekilde değerlendiriyor. Bu hafta da Semih cezalı duruma düştü. Haftaya yine formayı kaptı. Umarım bu formuna devam eder.

Melo yine harikaydı bence. Takımın orta sahadaki bel kemiği Selçuk ile birlikte. Melo çok zeki ve aynı zamanda teknik kapasitesi çok yüksek. Takımı ileri taşımada bence çok önemli bir yere sahip. Topun sıkıştığı zamanlarda attığı ara paslar var. Herkesin dikkatini çekiyordur sanırım. İşte o toplar hem bizi aniden pozisyona sokabiliyor hem de topun sıkıştığı anlarda savunmayı rahatlatıyor.

Sneijder dediğimiz gibi yavaş yavaş form tutmaya başladı. 2 ye 1 ler ile ceza sahasına sarkmaya başladı. Nitekim golü de bir 2 ye 1 ile bulduk. Tabi Drogba gibi bir duvar oyuncusunun takımda olması çok büyük bir avantaj. Sizi her zaman pozisyona sokabilecek kapasitede bir futbolcu Drogba. Golü de yine onun asisti ile bulduk. Sneijder de usta işi bir vuruşla golü kaydetti.

Burak Yılmaz'da ise bir moral bozukluğu sezdim. Hem oyun içinde hem oyundan çıkarken. Madrid maçında oynayamamak onu üzdü sanırım. Gol atamadığı zaman oyundan düştüğünü hissediyorum. Ama bugün biraz isteksizdi biraz.

Hamit yine eski haline döndü son haftalarda. Eski halinden kastım eleştirdiğimiz dönemdeki Hamit. 90 dakika nasıl sahada kaldı anlayamadım. Çoğu topu eziyor ve oyunu yavaşlatıyor. Çok değişken bir form grafiği var buna bir çözüm bulması gerek.

Takım genel olarak iyiydi. Bilirsiniz avrupa dönüşü her zaman tehlikelidir. Ama bunu da aştık. Artık şampiyonluk yolunda artık sadece 5 maçımız kaldı. Kalan 15 puandan en az 12 puan toplarsak ligi zirvede bitiriyoruz. Bu olacak buna bütün Galatasaraylılar canı gönülden inanıyor.

Fatih Terim'in 8 maçlık cezası kaldı. Hasan Şaş 1 hafta daha tribünde. Ümit Davala, Elazığspor maçında kulübeye dönecek.

Galatasarayımız bu galibiyet ile puanını 59 a çıkardı.Eğer Fenerbahçe yarın kaybederse fark 7 olacak. Ve kalan 15 puandan 9 puanı almamız yeterli olacak.

Cimbom724
Devamını Oku

İmparator için 'Aslan' gibi oynayın

0 yorum

Bir kez daha Fatih Terim'siz bir döneme giriyoruz. Bu sezon bu ikinci kez olacak. Ve bu sefer daha uzun. Görünen o ki cezada indirim olmaz Fatih Terim bu sezonu kapattı. Bu sezonu kapatmanın yanı sıra gelecek sezon başını da kaçıracak. Fatih Terim'in olmadığı geçen dönemde büyük yaralar almıştık. Umarım bu sefer futbolcularımız daha aklı başında hareket edip bu kadar fazla puan kaybı yaşamazlar. Çünkü artık kaybedilen puanların telafisi olmayabilir. 

Şampiyonlar Ligi'nden elenmemizden sonra artık mücadele ettiğimiz tek kulvar lig kaldı. Bu sezon avrupada çok büyük işler yaptık. Bunu devamlı hale getirmemiz lazım. Bunun için de lig şampiyonluğunu mutlaka kazanmamız gerekiyor. Şampiyonlar Ligi'ndeki devamlılığımızı arttırmamız lazım. Artık her sene en azından gruplarda mücadele eden bir takım haline gelmemiz gerekiyor. Bunu yaptığımız zaman, devamlılığı sağladığımız zaman zaten başarı kendiliğinden gelecektir.

Bu akşam Karabükspor ile deplasmanda karşı karşıya geleceğiz. 29. hafta mücadelesi. Mutlaka kazanmamız gereken bir maç. Artık son 6 maç. Bu 6 maçtan 18 puan kazanıp şampiyonluğu kendi elimizle söküp almalıyız. Bu bize karşı olanlara vereceğimiz en iyi cevap olacaktır. Bunu yapacak gücümüz var.

Artık kazanılan her maç şampiyonluk yolunda çok büyük bir avantaj olacak. Derbi maçına kadar bütün maçlarımızı kazanırsak müthiş bir avantaj yakalayacağız. Oyuncularımız da bunun bilincindedirler.

Karabükspor ile bu 12. maçımız olacak. Geride kalan 11 maçta 5 galibiyet aldık, 2 kere yenildik, 4 kere berabere kaldık. Arena'da oynanan ilk maçta ekibimiz sürpriz bir şekilde sahadan 3-1 lik mağlubiyet ile ayrılmıştı. Umarım bu sefer aynı şey olmaz. Futbol bu. Kesin bir şey söylenemiyor. O nedenle temkinli olmak gerek.

Karşılaşmaya şu muhtemel 11 ile çıkacağız sanırım :

Muslera
Eboue - Gökhan - Semih - Riera
Hamit - Melo - Selçuk
Sneijder
Burak - Drogba

Muslera her zamanki gibi formda. Defans hattımızda son dönemlerde iyi işler yapıyor. Orta sahada yine Hamit'te bir durgunluk var son maçlarda. Umarım bunu aşar. Melo ve Selçuk ikilisi yine harika işler yapmaya başladılar. Umarım bu devam eder. Sneijder de geçen Real Madrid maçında çok iyiydi. Kaçırdığı gole rağmen, yine golünü attı ve asistini yaptı. UEFA tarafından da maçın adamı seçildi. Burak şampiyonlar ligindeki aradan sonra kadroya dönüyor sanırım. Gollerine kaldığı yerden devam edecektir. Drogba her zamanki gibi yine bekleneni verecektir.

Bu maçta mutlak bir galibiyet almamız gerekiyor. Bu tip maçlarda puan kaybına tahammülümüz yok. Hem de Fatih Terim için bu maçı kazanmamız gerekiyor.

Cimbom724
Devamını Oku

Galatasaray 3-2 Real Madrid / Avrupa'ya bu korku yeter !

0 yorum


Galatasaray 3-2 Real Madrid maç özeti izle



Çıktılar ve aslanlar gibi oynadılar. Kendilerine yakışanı yaptılar. Galatasaray gibi oynadılar. Real Madrid'e öyle bir korku yaşattılar ki bu korku hem Madrid'e hem de bütün avrupaya yeter. Bu maç avrupaya mühürümüzü koyduğumuz anlamına da geliyor bence. Artık oraya adımızı yazdırdık. O kupa önümüzdeki senelerde bizim müzemize girecek. Bunun teminatını aldım ben bu gece.

Yine çok erken bir gol yedik. Kötü oldu. Ben ilk golü bizim bulabileceğimizi düşünmüştüm ama olmadı. İlk yarı tam hatırlamıyorum ama sanırım ortada geçen bir maç oldu. O kadar heyecanlıyım ki maç içindeki çoğu şeyi unuttum.

Az önce NTV Spor'da Fatih Terim'in yaptığı futbol devriminden bahsettiler. Çok haklı bir konuşma oldu. Fatih Terim'in futbol mantelitesinin nasıl olduğunu bugün özellikle 2. yarıda çok açık gördük. Avrupalıların yıllarca bize karşı oynadıkları futbolu biz onlara karşı oynuyoruz artık. Tabi bunda da başı çeken takım Galatasaray olmuştur. Bunun yaratıcısı da Fatih Terim sanırım.

Konu çok dağınık ilerliyor farkındayım ama bu seferlik böyle.

Drogba'nın da röportajı çok güzeldi. Çok güzel şeyler söyledi. Büyük takımların bize yaptığını açıkcası biz de ligdeki takımlara yapıyoruz dedi. Doğru dedi. Ama bugün 2. yarıda biz Real Madrid'e bunu yaptık gerçekten.

Çok abartı olmasın ama eze eze yendik diyebilirim. 2. yarıyı izleyen herkes bunu rahatlıkla söyleyebilir. Selçuk, Melo, Sneijder, Drogba.. Hepsi hepsi çok iyi futbol oynadılar. Tek tek saymaya gerek yok. Bütün takım kendilerine yakışanı yaptılar. Armanın ve bayrağın hakkını verdiler.

Bu seviyede oynamayı bence öğrendik. Bu turda yaşadığımız tecrübe emin olun bize ilerleyen senelerde yarı finalleri, finalleri ve hatta kupaları getirecektir. Bunu da umarım Fatih Terim ile yaşarız.

Bu sezon şampiyonlar liginde oynadığımız her takımı yenmeyi başardık. 10 maç yaptık. Bu çok büyük bir tecrübe. İlerleyen senelerdeki alt yapıyı hazırlayacak bir avrupa sezonu oldu bizim için. Müthiş bir kazanım.

Konu Galatasaray olunca her zaman umut vardır diyoruz hep. Bugün de bunu gördük. 1-0 geride olmamıza rağmen öyle bir geri dönüş gerçekleştirdik ki belki ilk maçta en az 1 golümüz olsa bence bu tur bize gelirdi. Ne kadar zor olduğunu da biliyordum tabi. Ama bize bu heyecanı bu aksiyonu bu yoğun duyguları yaşattıkları için bütün takıma teşekkür ediyorum.

Gerçekten bu sezon avrupada izlediğim her maçta çok büyük heyecanlar ve sevinçler yaşadım. Bütün Galatasaraylılar aynı duyguları yaşamıştır. Yıllar sonra buralara gelip, bu denli başarı elde etmek ve destekçilerine bu heyecanı yaşatmak ayakta alkışlanacak bir olay.

Fazla uzatmak istemiyorum. Yine tarihe geçecek bir zafer oldu. Galatasaray her zaman en iyisini yapmıştır. Real Madrid gibi dünya çapında ilk 2 de gösterebileceğimiz bir takımı resmi maçlarda 3 kere yenmiştir. Bu büyük bir olaydır. Ama Galatasaraylı bunlara alışıktır. Ve bunları yaşamaya devam edecektir. Bu gece rahat uyuyabiliriz artık.


Şimdi sen yine aslanlar gibi oyna demiştim. Oynadılar ve kazandılar. Teşekkür ederim Galatasaray ..

Cimbom724
Devamını Oku

Şimdi Sen Yine Aslanlar Gibi Oyna

0 yorum

Bugün avrupa arenasındaki son gecemiz sanırım. Gerçekten üst düzey bir başarı ile bitiriyoruz avrupa macerasını bu sene için. Bugün avrupa aslanlarımızı, avrupa fatihimizi alkışlamanın günüdür. Bize bu sezon yaşattığı mutluluklar için onlara teşekkür etme günüdür. Sonuç ne olursa olsun, onlar bu sezon yapmaları gereken her şeyi yaptılar. Bu daha bir başlangıçtı. Eminiz ki ilerleyen sezonlarda bu başarıdan çok daha fazlasına erişilecek. Bizde bunu gerçekleştirecek birikim fazlası ile var. Sadece bu seviyede oynama alışkanlığı edinmemiz lazım o kadar.

Bu akşam 3-0 ın rövanşında evimizde konuk edeceğiz dünya devi Real Madrid'i. Artık tur gerçekten çok zor. Karşımızdaki takım sıradan bir ekip değil. Bu kupayı almayı kafasına koymuş bir Real Madrid ile oynuyoruz bu gerçekten çok zor. Eksikleri var ama o eksiklerin yerini dolduracak 2. veya 3. yedekler bile çok kaliteli isimler. O nedenle çok dikkat etmemiz gerek.

Ben bu maçtan bir galibiyet bekliyorum açıkcası. Tur gelmeyebilir. Muhtemelen de gelmeyecektir ama bir galibiyet alacağımıza inanıyorum. İlk maçtaki oyunumuz bile bence Real Madrid'ten üstündü. Birçok pozisyona girdik. Ama bu sefer seyircinin de itici gücü ile gol veya goller bulacağımızı düşünüyorum.

Takımımızda defansın en önemli ismi Dany cezalı durumda. Onun yerine Gökhan Zan'ın oynamasına kesin gözü ile bakılıyor. İleri uçta da Burak Yılmaz geçen maçta gördüğü saçma sarı karttan sonra cezalı duruma düştü. Onun yerine Umut mu oynar yoksa Elmander mi bilemiyorum ama tek forvetli kalabalık orta sahalı bir sistem de deneyebilir Terim.

Onun dışında diğer oyuncuların yerleri belli gibi :

Muslera
Eboue Semih Gökhan Riera
Hamit Selçuk Melo Amrabat
Sneijder
Drogba

Bu 11 çıkabilir sahaya akşam.

12 sene sonra yine aynı seviyeye geldik. Son 1 sezonda takımımızın yaşadığı gelişimi herkes gördü. İnanmaya devam edersek bu işin sonuna kadar gidebiliriz.

Şartlar ne olursa olsun biz kendi futbolumuzu oynayalım.Kazanmak için mücadele edelim. Bize yakışan budur.

Cimbom724
Devamını Oku

Direniş sürüyor - Durduramazsınız !

2 yorum
Bizim takım
Şuan da yazının başlığı ne olsa diye düşünüyorum. O kadar çok değişken var ki maç içinde. Muslera ile ilgili bir başlık atsam, Melo'ya haksızlık olacak, Melo ile ilgili bir şey yazsam, Drogba'ya haksızlık olur. Drogba ile ilgili yazsam, Fatih Terim'e, Hasan Şaş'a, Ümit Davala'ya haksızlık olur. O nedenle hala düşünüyorum ne başlık atacağımı. Sanırım buna yazının sonunda karar vereceğim.

Ordu maçına benzer bir senaryo ile karşı karşıya kaldık maçın hemen başında. Muslera ile Gökhan Zan arasında yaşanan iletişim sorunu yine gereksiz bir golü kalemizde görmemize neden oldu. Bu sezon hiç yok yere yediğimiz kaçıncı gol oldu artık sayamadım. Gökhan Zan'ın bir hatası var bence. Yükselipte o topa vuramıyorsan demekki iyi hesaplayamamışsın topun gelişini. Defans oyuncusu zeki olmalı. Muslera'nın da hatası vardı tabi. İletişim kurması gerekiyordu Gökhan ile.

Mersin'i geçen hafta hiç izlemedim ancak Beşiktaş karşısında da sanırım iyi bir futbol ortaya koymuş. Puan tablosundaki konumlarına baktığımda artık işlerinin mucizeye kaldığını söyleyebilirim. Kümenin tam 8 puan gerisindeler. Sanırım oyuncularda da bunu biraz kabullenmişlik var. O yüzden olabildiğince rahat oynuyorlar. Bunu ilk 30 dakika çok net gördük. Hele golü yedikten sonra gerginleşen bir Galatasaray karşısında çok rahat ve sakindiler. Bu da onlara çok yaradı.

Gayet düzgün paslaştılar bahsettiğimiz ilk 30 dakika. Belki maç 3'e gelebilirdi. O pozisyonları da buldular ama Muslera bir kez daha ne kadar büyük bir kaleci olduğunu kanıtlarcasına kurtarışlar yaptı. Biraz da bu pozisyonları vermemizde etkili olan isimlerden konuşalım. Önce 12. dakikada savunmadan çıkarken Emre'nin kaptırdığı saçma sapan gereksiz bir top var. Emre savunmadan çıkarken solundaki Hakan'a çok rahat bir pas atabilir ve kontra atağı başlatabilirdi. Ama hiç gereksiz yere çalım atmayı denedi ve kaptırdı topu. Yani futbol zeki adamlarla güzel ve zevkli oluyor. Biraz uyanık olsa daha basit oynasa çok faydalı olabilir. Ama top kaptırıldı ve Burhan karşı karşıya kaldı. Vuruşunda Muslera iki kere kurtardı pozsiyonu. Sonrasında Emre yine amaçsız bir pas verdi topu uzaklaştıracağı yere zaten görmüşsünüzdür izleyenler. Yani kafasını kullanasa çok iyi bir futbolcu olabilir. Ama bakalım artık bunun muhakemesini kendisi yapması gerek.

14. dakikada da Muslera yine başroldeydi. Dedik ya Mersin çok rahat top oynadı. Tek paslarda çok başarılıydılar. Yine öyle gelişen bir pozsiyonda Nobre ara pasta Culio'yu buluşturdu. Ama pozisyonun öncesine dönelim. Tekrar izledim özette. Atak başlarken Culio defansın arkasına doğru koşmaya başlıyor. Onu takip eden ise yanlış görmediysem Hamit. Savunmanın çizgi halinde olduğunun düşünen Hamit pas atıldıktan sonra koşmayı bırakıp ofsayt olmasını bekliyor. Yani orda o risk alınır mı ? Sen ne olursa olsun koşmaya devam et zaten ofsaytsa çalınır oyunun durur. Ama Muslera yine harika bir önsezi ile pozisyonu engelledi.

15. dakikada Drogba ceza sahasına yağ gibi aktı resmen. Gökhan Zan'ın pasında topu sağ ayağıyla alıp sol ayağı ile hemen dönüp içeri girmesi gerçekten muazzamdı. Vücudunu o kadar iyi kullanıyor ki, onu durdurmaya kimsenin gücü yetmiyor. Karşı karşıya kaldığı pozisyonda yaptığı vuruştu topu kaleci çıkardı. Bu tip pozisyonlarda bir şanssızlığı var Drogba'nın. Daha önceki maçlarda da benzerleri olmuştu.

20. dakikaya kadar Drogba'nın giriştiği pozisyondan başka önemli bir atağımızı hatırlamıyorum. Ama ondan sonra biraz kendimize gelip oynamaya başladık. Asıl dizginleri elimize aldığımız an ise Fatih Terim'in içinde bulunduğu gerilim dolu anlardan sonra oldu. Oralara da geleceğiz.

22. dakikada Sneijder'in sağ kanattan kullandığı serbest vuruşta topa çok iyi yükselen Burak'ın yaptığı kafa vuruşunda top üst direkten geri döndü. Çok talihsiz bir andı gerçekten. Top iyi yere gitti. Kaleyi bulsa kaleci zaten çaresizdi. Ama orda yüksek bir vuruş yapmak yerine kaleciyi daha zor durumda bırakacak ve gol yapma oranını yükseltecek bir yerden vuruş denenebilir miydi ? Tabi olabilirdi ama Burak için sanırım o anda yapabileceği en uygun vuruştu.

30. dakikada 10 kişi kaldık. Savunmanın arkasına atılan topa hareketlenen Burhan ile Dany ikili mücadele yaşadılar. Burhan yerde kaldı. Hakem bariz gol şansı diye değerlendirince Dany oyundan atıldı.

10 kişi kaldıktan sonra baskımız biraz daha arttı. 36. dakikada Yılmaz Burak yine direği geçemedi. Ceza sahası dışından kazanılan frikikte topun başına geçen Burak topu bir kez daha üst direğe nişanladı.

Bir şanssızlık olduğunu anlamıştım o dakika.  Puan kaybedeceğimizden gerçekten korktum. Çünkü artık telafisi olmayan haftalara giriyoruz ve böyle maçları mutlak kazanmamız gerekiyor.

44. dakikada ise olanlar oldu. Hamit'in yaptığı faulde Fatih Terim sinirlenerek topu yere vurdu.. Dün yaptığı açıklamada o hareketinin zaten Hamit'e yönelik olduğunu söyledi. Özellikle yediğimiz erken ve hatalı golden dolayı bir gerginlik olduğunu düşünüyorum Fatih Terim üzerinde. Çünkü yukarda da belirttiğim gibi telafisi olmayan haftalar değil telafisi olmayan dakikaları yaşıyoruz maç içinde. Fatih Terim gerçekten inanılmaz sinirlendi. Dün Fatih Terim'in açıklamalarını hepimiz dinledik. Gerçekten çok haklı. Hakemler bazen olayın dozunu kaçırıyor. Teknik direktörler futbol oyunun merkezinde yer alan kişiler. Böyle tepki vermelerinden başka doğal ne olabilir ki ? Bunların istediği herkesi sindirmek. Hareketsiz bir kenar yönetim oluşturmak. Yani uyarı olarak da direk tribüne gönderirim falan demiş hakem. Bu ne saçma bir uygulamadır. İnsanların duyguları var. Hele Fatih Terim gibi çok duygusal bir hocanın bu tip tepkiler vermesi çok çok normal. Yarın bunları yapan Fatih Terim'de olmayabilir. Bir başkası da bu duruma düşebilir. Terim'in dediği gibi adalet herkese lazım.

Maç gerçekten benim açımdan çok heyecanlı ve duygusal geçti. Ki ben bile böyleyken sahadaki oyuncuların, teknik ekibin nasıl bir durumda olabileceğini az çok tahmin edebiliyorum. Üzerimize çok geliniyor diye düşünüyorum takım olarak. Galatasaray üzerine oynanan bir oyun mu var acaba insan aklından geçirmiyor değil. Son haftalara heyecanı taşımak adına bakalım daha neler yapılacak.

Fatih Terim'in atılması Ordu maçındaki gibi takım üzerinde çok iyi bir etki yarattı. Haksızlığa, adaletsizliğe isyan eden oyuncularımız öyle bir top oynadıki Drogba önderliğinde, artık maçın çevrilmemesi için hiçbir neden kalmamıştı. Hasan Şaş ve Ümit Davala'nın da tribüne gönderilmesi ile takım iyice kendine geldi.

İkinci yarı Drogba ve Melo mükemmel bir oyun sergilediler. Drogba penaltının hazırlayıcısı olurken sanırım Melo bu sezonki ilk golünü kaydetmiş oldu. Drogba hem penaltıyı hazırlayıp beraberliğin gelmesini sağlarken hem de 2 gol atarak galibiyeti getirdi.

Gerçekten her türlü duyguyu barındıran bir maç oldu. Eğer biz yapılan her şeyi, verilen her kararı yanlış yorumlamıyorsak, evet bizim üzerimize bir oyun oynanıyor. Hem de Fatih Terim üzerine daha çok. Ama şartlar ne olursa olsun Galatasarayımız kendine düşen görevi yerine getirip bu ortalığı karıştırmak isteyen kişilerin kafasını ezecektir. Galatasaray çok büyük bir camia. Gelenek ve kültürünü çok sağlam temellere kuran bir camia. Öyle her oyunda bozulacak, dağılacak bir camia değil. Galatasaray'ın büyüklüğü de burdan gelir.

Her ne olursa olsun, ne denerlerse denesinler durduramayacaklar !

Cimbom724
Devamını Oku

Yeter ki sen dalgalan

0 yorum






Ali Sami Yen : "Maksadımız İngilizler gibi toplu bir hâlde oynamak, bir renge ve bir isme mâlik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek."

Metin Oktay : "Bence Galatasaraylılık din gibi, mezhep gibi yerleşmiş, köklü bir inançtır. Galatasaray'ı işte bunun için tercih eder ve Galatasaraylılığımla her zaman gurur duyarım."

Fatih Terim : ‎'' Bugün Galatasaray'ın pes ettiğini düşünenler yarın her zamanki gibi yine düşündükleriyle yetinecekler. '' 

Fatih Terim: "Yine söylüyorum, kazanacaksınız... kazanmak için uğraşacaksınız. Ama netice ne olursa olsun, siz benim gönlümde hep kazandınız, hep şampiyonsunuz ve öyle kalacaksınız. Allah yardımcınız olsun."


Cimbom724
Devamını Oku

Real Madrid 3-0 Galatasaray maç özeti izle

2 yorum


Galatasaray 3-2 Real Madrid maç özeti izle




Hiç haketmedik diyerek şu yazılara başlamaktan bıktım artık. Kura çekildiği zaman zaten açık favori Real Madrid'di. Ama dünkü yazımda kağıt üstünde favori olmanın bir şey ifade etmediğini söylemiştim. Bence yenilsek de bunu kanıtlar bir oyun oynandı. Beklediğimin çok çok altında bir Madrid baskısı oldu diyebilirim. Tabi bunu sağlayan da bizim oyun felsemizden kaynaklanıyordu.

Mücadeleye Muslera - Eboue - Semih - Dany - Riera - Hamit - Melo - Selçuk - Sneijder - Drogba ve Burak 11 i ile başladık. Bu şuan ki ideal kadromuz zaten. İstediğimiz gibi de başladık. Hatta bence oyunun genelinde belirli bir tarafın hakimiyeti yoktu. Hatta Galatasaray çok daha iyi topla oynadı diyebilirim. Özellikle ilk yarı. Melo, Hamit, Selçuk ve Drogba 4 lüsü çok iyi işler yaptılar. Eboue de çok iyi bindirmelerle hücum aksiyomlarında başı çeken isim oldu.

Real Madrid ise yer yer hızlı oynadı. Zaten savunma arkasına atılan toplarda ne kadar etkili olduklarını cümle alem biliyor. Mesut, Di Maria ve Ronaldo ile çok etkili olmasalarda pozisyonlar buldular.

Aslında canım çok sıkkın olduğu için içimden hiçbir şey yazmak gelmiyor. Ama yediğimiz goller ve hakem için 2-3 kelam etmek gerek.

İlk gol klasik Madrid golü idi. Araya atılan temiz bir top, Ronaldo her zamanki gibi iyi sarktı ve golü yaptı. İşte defansın bir anlık dalgınlığı hazırladı aslında bu pozisyonu. Orda Eboue'nin geriye koşuya devam etmesi gerekirdi ama bunu yapmadı.

İkinci gole bir şey demiyorum ancak yenilmemesi gereken tarzda bir gol. 2 savunma oyuncusu topa yükseliyor ama vuramıyorlar. Top da Benzema'nın önünde kalıyor. Gole diyecek bir şeyim yok ancak talihsizlik bu kadar olur. Şans hiç yanımızda değildi. Ama şimdi tekrar baktığımda Eboue'nin yine bir hata yaptığını görüyorum.

Üçüncü gol ise tam bir hakem faciasıydı. Yani tam gözünün önünde olan bir olayda o pozisyondaki takdir hakkını nasıl Real Madrid'den yana kullanıyor anlayamıyorum. Drogba'nın, Ramos'a herhangi bir hareketi yok iken Ramos çok dengesiz bir şekilde geliyor ve yere düşüyor. Hakemin tam önünde olan bir olay ve hakem saçma sapan bir kararla faulü Madrid'e veriyor. Ve sonunda da 3. gol geliyor.

Bizim de kaçırdığımız bir çok pozisyon var. Gerçekten çok verimli paslaşmalarla pozisyonlar bulduk. Özellikle 43. dakikada Drogba'nın pasında ceza sahasına hareketlenen Eboue karşı karşıya kaldı ama vuruşu kalecinin üstüne gitti. Belki de yanında boş durumda olan Burak Yılmaz'a çıkarmayı deneyebilirdi.

45+1 de Drogba ile bir pozsiyona daha girdik. Drogba çok iyi kontrol etti ancak top yere düştüğünde şansız bir şekilde top Drogba'nın dizine çarptı ve vuruş açısını kaybetti.

Drogba genel olarak çok iyi oynadı. Top aldı indirdi servis yaptı. İlk 70 dakika falan çok iyiydi ama sonra o da hafiften oyundan düştü.

Melo da Selçuk'un yükünü çok hafifletti ve ileri çıkışları çok iyi yaptı. Derinlemesine attığı paslar da çok iyiydi. Hep son zamanlarda kendini buldu dedik bugün de bunun hakkını vererek iyi bir oyun sergiledi.

Takımımız genel olarak çok iyi oynadı bence. Bulundukları konumun hakkını verdiler genel olarak. Ama işte olmayınca olmuyor. Yenilen şanssız goller. Yoktan var olan pozisyonlar vs

Fazla yazmayacağım artık. Kaybetmek kolay, kazanmak olay demiştik ama olmadı. Sağlık olsun. Ben üzülmüyorum. Çünkü bu sezonki avrupa hedefimizi fazlası ile gerçekleştirdik. Tabiki 3-0 ın rövanşında Madrid ile oynamak artık çok zor olacak. Ama futbolda her şey var. Haftaya izleyip göreceğiz.

Hakeme gelirsek. Hakem bu seviyenin hakemi değil gerçekten. Maçı katletti diyebilirim. Verilmeyen penaltı pozisyonları, verilen hatalı ve saçma kararları ile oyunun içine etti diyebilirim. Umarım İstanbul'daki maçta bu derece yeteneksiz bir hakem ile karşılaşmayız.

Belki burdan turu çevirmek zor ama Arena'da takımımızın taraftarlara ve camiamıza bir galibiyet hediye edebileceğine inanıyorum.

Cimbom724
Devamını Oku

Real Madrid - Galatasaray canlı izle şifresiz Rah-e Farda TV

0 yorum


Galatasaray 3-2 Real Madrid maç özeti izle





Türk futbolseverlerin en çok şikayet ettiği konu sanırım şifresiz doya doya maç izleyememek. İşin maddi boyutunu vs. bilemiyorum ama bazen tam bir çileye dönüşen olaylar oluyor.

Rahat rahat maç izlenmiyor bir kere. İlk Schalke maçında bir barda yer ayırtmamıza rağmen gittiğimde her yerin dolu olduğu söylenip içeri alınmamıştım. Çok sinirlenmiştim haliyle. Ama sonradan ışıklar çaktı. Schalke ile oynuyorduk. Ve hot bird uydusu üzerinden yayın yapan tonla alman kanalı vardı. Hemen ZDF'yi ziyaret ettim. Ve yanılmamıştım. Yatağa yayıla yayıla maçı izledim.

Yurtta kalıyorum. Odada bir lcd ekran televizyon var. Ancak uydunun biss key çözme yeteneği yok. Aslında olsa maçı veren Azeri kanallarından izlenebilir. Ama küçük bir araştırma yaparak varlığı çok önceden bilinen bir Afgan kanalına ulaştım.

Bu Afgan kanalının adı "Rah-e-Farda" . Daha önce bir çok maçı verdiği yaptığım geniş çaplı araştırmalar sonucu tespit edilmiştir. Tamamen yasal ve Türksat 2A uydusu üzerinden yayın yapmaktadır.

Her maç 10 tl 10 tl bayılacağımıza bu tür fırsatları değerlendirmek lazım. Ben bütün sene her maça gitsem yaklaşık olarak 400 lira falan para harcıyorum. Bu bir öğrenci için yabana atılmayacak bir miktar. 

Bahsi geçen kanal yarın maçı verecek yüzde 99 ihtimal. Biraz yayın kalitesi düşük ancak izlenebilecek seviyede. Yine rahat rahat maç izleyeceğim. Yata yata. Artık yanıma kola mı alırım bira mı alırım keyfime kalmış. Bira deyince, maçlara 10 tl bayılıyoruz yetmiyormuş gibi 2 tane de bira içiyoruz, oldu mu sana hesap 30 tl. 34 maça gitsem 1020 tl yapar. Bu hesap daha uzayıp gidebilir.

Uzun lafın kısası evde D-Smart'ı olmayanların mutlaka denemesi gereken bir alternatif. Ha ben spikersiz izleyemiyorum, keyif alamam derseniz orasını bilemem. Ama sistemin kölesi olmayın.

Benden bu kadar seçim sizin.

Turksat2A / Rah-e Farda TV
Frekans : 11.987 H 
Sembol : 02222 – 5/6

Cimbom724
Devamını Oku

Galatasaray zoru sever

0 yorum

Yarın yine Türk futbolu adına çok önemli bir maça çıkacağız. Hem Türk futbolu için hem de Galatasaray için çok önemli bir gece olacak. Galatasaray hep bahsettiğimiz gibi Türk futbolunun avrupadaki en önemli temsilcisi olmuştur. Yapılmayanları yapmış, imkansız denenleri başarmıştır.

Bunları takımımızın tarihine baktığımızda zaten çok net olarak görebiliyoruz. Türkiye'de bulunan iki avrupa şampiyonluğunun altında da Galatasaray'ın imzası var. Gönül ister ki diğer Türk takımları da bu rekabetin içinde bulunsunlar. Bu önümüzdeki senelerde gerçekleşebilecek bir olay gibi duruyor. UEFA'da yoluna devam eden Fenerbahçe'de güzel işler yapacak gibi. Hatta kağıt üstünde bize göre çok daha kolay bir ekiple karşı karşıya gelecekler. Ama işte işler kağıt üstünde gösterilen değerlere göre şekillenmiyor.

Kim diyebilirdi 2000 yılında Galatasaray'ın, Arsenal'den UEFA Kupası'nı alacağını. Bırakın kupayı final oynayacağını kim hayal edebilirdi. Hadi UEFA'dan sonra Süper Kupa'yı da kaldıracağını kim hayal edebilirdi ? Hem de Real Madrid gibi 20. yüzyılın en iyisi seçilen bir takıma karşı.

Galatasaray 1999/2000 sezonunda yoluna UEFA Kupası'nda devam ederken bahis şirketleri Galatasaray'ın şampiyonluğuna 1e 300 gibi bir oran veriyorlardı. Ama Galatasaraylılık ruhundan ve kültüründen habersizdiler. Bizim tek amacımız büyük kurucumuz Ali Sami Yen'in dediği gibi "Türk olmayan takımları yenmektir" Lig şampiyonluğu da bizim için avrupaya açılan bir kapıdır.

Şimdi de o senelere benzer bir durum var önümüzde. Zor mu ? Evet. Ama imkansız hiç değil. Galatasaray böyle mücadeleleri en iyi şekilde sonuçlandırmış bir takım. İnanıyorum ki yarında sahadan bileğimizin hakkı ile istediğimiz sonucu elde edeceğiz. Yeter ki 'Galatasaray' adına yakışan bir oyun ile oynayalım.

Cimbom724
Devamını Oku

Nostalji #2 - Galatasaray - Real Madrid (Süper Kupa)

0 yorum

Nostalji bölümündeki ikinci yazımızda 2000 Süper Kupa finaline dönüyoruz. Bu hafta içi hazır Real Madrid ile Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde oynayacakken bu süper finalden bahsetmenin güzel olacağına kanaat getirdim.

Sene 2000 .. Galatasaray 4 sene üst üste şampiyon olmuş ligde. Ardından Şampiyonlar Ligi gruplarında 3. olarak UEFA Kupası'nda yoluna devam etmiş. Namağlup olarak finalde İngiliz devi Arsenal'i yenmiş. Ve Türkiye'ye tarihindeki en büyük ve tek avrupa şampiyonluğunu getirmişti.


UEFA Kupası avrupanın 3. numaralı kupası. Şampiyonlar Ligi ise 2 numaralı kupası. Bu konu hakkında görüşler değişebilir. Şampiyonlar Ligi kupası tabiki en üst seviyelerdedir ancak avrupada verilen diğer kupa olan UEFA Kupasını alanı da yenerek bu büyüklük kanıtlanabilir.

O sene az önce bahsettiğimiz gibi Galatasaray UEFA Kupası'nı alıp ülkemizi bayram yerine çevirmişti. 4 yıllık yerel başarının ardından gelen bu uluslararası başarı Galatasaray'ın marka değerini tavan yaptırmıştı. Önce teknik direktörümüz Fatih Terim'i Fiorentina'ya kaptırdık. Ardından UEFA Kupası'nın en büyük mimarlarından Hakan Şükür'ü İnter'e yolladık. Yerlerine Mario Jardel ve Lucescu gelmişti.

Jardel Galatasaray tarihindeki en pahalı transfer olma özelliğini hala koruyor. Ve bunu hakettiğini de final maçındaki performansında göstermişti.

Şimdi gelelim finale. O zamanlar yine küçüktüm. 8 yaşındaydım sanırım. Ama nostalji başlığı altında ilk yazımda belirttiğim gibi babam bana çok iyi aşılamıştı Galatasaray sevgisini. Hiçbir maçı kaçırmıyordum neredeyse.

O sene Ağustos ayında oynanan finalde memleketimize gitmiştik. Şans bu ya eve döneceğimiz vakite denk gelmişti maç günü. Tam saati hatırlamıyorum ama sanırım maç başladıktan 30 ya da 45 dakika sonraydı otobüs. Biz maçın heyecanına öyle dalmışız ki tahmin edebileceğiniz gibi otobüsü kaçırmıştık.

41. dakikada Jardelin attığı penaltı golünden sonra hemen otobüsü arayıp son durumu öğrendik. Neyse ki otobüs 15 dakika geç kalkmış ve 20-30 dakika yol alabilmişti. Devre arasına gelmeden hemen otobüse yetiştirildik. Otobüste de şansımıza maç yayını vardı. Bundan 13 sene önce. Gerçi yakın zamanda da öyleydi. Hatırlarsınız tek televizyonun olduğu günleri.

Otobüste müthiş bir heyecan vardı maç boyunca. Yediğimiz golün üzüntüsünü, uzatmalarda gelen Süper Mario Jardel'in altın golünün sevincini hep beraber yaşamıştık. Her ne kadar doyasıya sevinemesem de o gece mükemmel bir huzur içinde yolculuğu tamamlamıştım.

Talihsiz bir olay olmuştu benim için. Ama Galatasarayımızın avrupanın 1 numaralı kupayı kaldırması bütün talihsizlikleri unutturacak bir olaydı. Galatasaray ispanyol devi Real Madrid'i 2-1 yenerek avrupanın en büyüğü olduğunu bütün cihana ilan etmişti.

Taffarel'i, Capone'si, Popescu'su, Bülent'i, Hakan'ı, Okan'ı, Suat'ı, Emre'si, Hagi'si, Ümit'i ve Jardel'i hepsi benim için birer kahraman olmuşlardı o gece.

Şimdi Selçuk İnan'ı, Hamit'i, Burak Yılmaz'ı, Drogba'sı, Sneijder'i, Melo'su, Muslera'sı, Semih'i, Riera'sı, Danny'si ve Eboue'si ile tekrar Real Madrid'i yenmeye gidiyoruz. Kim bilir belki bu işin sonu da finale çıkar...

2000 Süper Kupa Finali Galatasaray 2-1 Real Madrid maç özeti




Cimbom724
Devamını Oku
 
Cimbom724 - Yayınlar kaynak gösterilerek paylaşılabilir. -2013-