Ve sonunda Didier Drogba'ya kavuştuk.
Drogba bu akşam üstü kendisini taşıyan özel uçakla İstanbul'a geldi. Hayırlı olsun diyoruz.
Bu ara transfer dönemi hiç olmadığı gibi hareketli geçti. Aslında bir o kadar da çelişkili. Önce ara dönem gelmeden Fatih Terim, Kaka'yı istiyorum dedi. Ve başka hiçbir isim vermediğini söyledi. Sonra Kaka işi olmayınca başka arayışlara yöneldi yönetim.
Listenin en başında Hollandalı yıldız Wesley Sneijder vardı. Ama bu isim Fatih Terim'in mi istediği bir isimdi yoksa yönetimin mi ? Bu sorular çok tartışıldı. Fatih Terim, Ali Dürüst ve Abdurrahim Albayrak'ın olduğu grup Bülent Tulun ve Lütfi Arıboğan'ın olduğu grupla karşı karşıya getirildi medyada.
Fatih Terim'in Bülent Tulun'dan rahatsız olduğunu biliyoruz. Bunun için başkanımız Ünal Aysal, Bülent Tulun'a tesislere girmeme yasağı getirdi. Yani bu dönemde Fatih Terim'in en büyük destekçisi Ünal Aysal oldu.
Bütün bunlara rağmen medya başkan ile Fatih Terim'in arasını açmaya ve germeye devam etti. Eleman tartışmasını hepimiz hatırlıyoruz. Ki daha sonra bu da tatlıya bağlandı. Galatasaraylı olan herkes Galatasarayın bir elemanıdır. Hepimiz bu kulübe hizmet için varız. Futbolcular ve teknik ekip sahada, yöneticiler masada, taraftarlarda tribünlerde bu Galatasarayın elemanı olma görevini gerçekleştiriyor. Fatih Terim'in dediği gibi "Aslolan Galatasaray'dır."
Konuyu fazla dağıtmadan Sneijder transferine hafif değinip Drogba transferine geçeceğim.
Yukarda anlattığım olaylardan sonra Sneijder transferi sakız gibi uzasa da gerçekleşti. Maliyetine değinmiyorum. Çünkü her şey ortada. Meireles'in o kadar para ettiği piyasada Sneijder'a verilen para hiçbir şey. Ki bu transferin avrupadaki yankıları olsun, kulübümüze katacağı karizma olsun, sahadaki katkıları olsun Meireles'ten kat be kat fazla. Fatih Terim istemiyor dediler. Yönetim aldı dediler. Ama bu da fener medyasının ortalığı karıştırmak için yaptığı haberlerdi.
Çünkü Ünal Aysal Galatasaray'a ilk geldiği zaman Fatih Terim'in istemediği hiçbir oyuncuyu almam dedi. Kendimi neden böyle bir riske sokayım dedi. Yani bütün bunları düşününce bu olayın kimler tarafından deşildiği anlaşılıyor. Telegol programında Erman hocanın bahsettiği Fatih Terim'in imzasıyla yönetime verilen listede Sneijder'in ilk sırada yazıldığını da söyledi zaten hoca.
Gelelim Drogba'ya. Drogba bu sezon başında konuşulmuştu. Hatta Ünal Aysal maliyeti çok fazla olduğu için alamadık dedi.
Bu noktada da yönetimimiz gerçekten çok iyi bir gerçekleştirerek Drogba'yı bonservissiz almayı başardı.
Böyle bir transfere ihtiyacımız vardı gerçekten. Çünkü Burak, Elmander ve Umut ne kadar iyi olsa da bitirici vuruşlarda bir eksiklik gerçekten söz konusuydu. Drogba şuan aktif futbolcular içinde son vuruşlarda ilk 3te sayacağımız bir isim gerçekten.
Yine Drogba transferinin gerçekleşmesi ile ezeli rakiplerimiz bir bir saydırmaya başladı. Yok efendim yaşlıymış para için gelmişmiş. Bundan 9 ay önce Drogba Chelsea ile Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırırken yaşlı değil miydi ? Bunlar gerçekten çok komik olmaya başladılar.
Drogba daha 3-4 sene daha üst düzey futbol oynayabilecek kapasitede bir oyuncu.
Bu transferlerin amacı çok açık görülüyor ki Türkiye Ligi değil. Hedef artık Şampiyonlar Ligi. Bu elbette bir zaman sonra gerçekleşecek. Ama ne zaman bilemeyiz tabiki. Ama bu transferlerin yapılması aynı zamanda bunun da yolunu açtı. Bundan sonra avrupanın üst düzey kulüplerinde oynayan üst düzey futbolcular Galatasaray'ı son tercih değil ilk tercih olarak görmeye başlayacaklardır. Bu transferler Galatasaray'ı bir dünya kulübü yapması çalışmasıdır.
Bu sezon oynayacağımız en az bir yarı final ile zaten bu futbolcuların maliyetlerini karşılayacağız. O yüzden maddi yönden bir sıkıntımız yok. Artık hedef Şampiyonlar Ligi !
Cimbom724
0 yorum:
Yorum Gönder