Süper Kupa şampiyonu yine Galatasarayımız oldu. Son iki sezonda lig ve süper kupaya ambargo koyan ekibimiz Fenerbahçe'yi Kayseri'de 1-0 yenerek tekrar süper kupaya uzandı. Bu kupayı 2 kere üst üste kazanarak tarihe geçtik. Ve 3 kere ile en çok kazanarak da. Didier Drogba 11 numaraya kavuştuğu gün ağustosun 11 inde golünü attı. Ve takıma galibiyeti getirdi.
Rakamların dili olsa da konuşsa aslında. Çok şey var birbirine bağlayabileceğimiz. Ama onlardan bahsetmeyeceğim.
Maça Fenerbahçe daha iyi başladı. Aslında hazırlık maçlarında yaşadığımız sıkıntıyı burda da yaşadık. İlk 20-25 dakikada ciddi bir bocalama yaşıyoruz. Oyuna konsantre olamıyoruz. Bunu da en iyimser şekilde daha sezon başı olmasına bağlamak istiyorum. Dediğim gibi ilk 25 dakika Fenerbahçe oyuna daha hakim ve daha pas yapar bir görüntü sergiledi. Ancak o dakikadan sonra ekibimiz biraz daha topa sahip olmaya ve pas yapmaya başladı. Neticesinde oyunda mutlak hakimiyeti sağladı. Pozisyonlardan tek tek bahsetmeye gerek yok. Sonuçta hepimiz aynı maçı izliyoruz. Ama sadece bir kaç noktaya değinmek gerekecek. Öncelikle Hakan Balta'nın performansına ne kadar şaşırdığımı söylemek istiyorum. Bu kadar aradan ve olumsuz yorumlardan sonra böyle güzel bir performans gösterip üstelik asist yapması sanırım bütün Galatasaraylıları ve Fatih Terim'i memnun etmiştir. Gerçi Fenerbahçe sağ kanatta çok etkisizdi ama yine de Hakan iyiydi. Ve bu gelecek için bize umut verdi.
Bir diğer bahsetmek istediğim isim ise Melo. Kampa yine geç katılmıştı. Tam hazır değil dendi. Ama dün gördük ki takımın en iyilerinden biri o. Fatih Terim'in neden Melo'da bu kadar ısrarcı olduğu artık daha iyi anlaşılmıştır sanırım. Orta sahanın gerisini mükemmel bir şekilde organize ediyor. Yeri geliyor şok pres uyguluyor, yeri geliyor oyun kuruyor, yeri geliyor defans bloğunun içine kadar girip savunma yapıyor. Gerçekten çok meziyetli bir oyuncu Melo. Bu maçta gösterdiği performans bence daha başlangıç. Haftalar ilerledikçe çok daha iyi bir Melo izleyeceğimizden eminim.
Tabii maçın bence yıldızı olan Drogba'dan da iki üç kelam etmek gerek. Bu yaşına rağmen bu profesyonelliği nasıl gösteriyor, bu mükemmel bir şey. Drogba her şeyden önce mükemmel bir kişilik. Saygın bir insan. Futbol konusundaki meziyetlerini zaten anlatmamıza gerek yok. Müthiş bir özveri ile mücadele ediyor. Bu yaşına rağmen 120 dakika sahada kalıyor ve dakika 120 olmasına rağmen defansa gelip top çıkartıyor. Onun için ayrı sevindiğim bir nokta da 11 numaraya kavuştuğu gün gol atmasıydı. Bu onun için iyi moral oldu ve bence sezon içinde daha üstün bir Drogba izleyeceğimizin bir sinyali oldu.
Galatasarayımız bu sezonki serüvenine yine dolu dizgin girdi. İmparator Terim bu kupa ile birlikte Türkiye futbol tarihinde en çok kupa kazanan teknik adam oldu. Artık önünde bir ilk daha var. O da 20. şampiyonluğu kazanıp 4. yıldızı takan ilk takım olmak. Bence bu sezon ki en başlıca odak noktamız bu. Tabiki şampiyonlar liginde ilerlemek de büyük bir gelir ve prestij kaynağı ama bunların hepsi bir süreç ve bütün kulvarlardaki mücadeleleri doğru şekilde yönetmek gerek. Uzun süredir Türkiye Kupası'na da hasretiz her ne kadar en çok kazanan takım olsak da.
Fatih Terim yönetiminde tüm bu saydıklarımda en üstün hedeflere ulaşacağımıza güvenim tam. Yeter ki oyuncularımız armaya yakışan şekilde mücadelelerini versinler.
Süper Kupa 2013 | Özet: Galatasaray 1-0 Fenerbahçe :
Süper Kupa 2013 | Oyuncularımızın Maç Sonu Açıklamaları :
Cimbom724